newarticle (6423)

Kumar ve ölüm yahut ABDde hukuk ve adalet DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

Birincisi; cezaya itiraz edilmesi halinde üst amir tarafından yapılan idari denetimdir. İkincisi; eylem hiçbir suç oluşturmamasına rağmen kasten disiplin cezası verilmiş ve disiplin amiri hakkında bu nedenle adli soruşturma başlatılmış ise Askeri Savcılık ve Askeri Mahkemenin, AsCK’nun 111. Maddesine göre yapacağı yargısal denetim ve üçüncüsü; disiplin cezasının yok hükmünde sayılması için AYİM’de açılacak davada, AYİM tarafından yapılacak yargısal denetimdir. İdari uyarı yazılarının yargı denetimine tabi tutulamayacağını savunan görüşler de bulunmaktadır. Bu davadaki somut olayda söz konusu yazının davacının özlük dosyasına konulmuş olduğunu da belirtmek gerekir. Keza disiplin cezası olmayan uyarı yazılarının idari yargı denetimine tabi tutulup tutulmayacağındaki AYİM kriterlerinden birisi de bu yazıların üst makamlara bildirilmesi ve özlük dosyasına konulmasıdır. Ancak AYİM’nin, özlük dosyalarına konulan ve üst makamlara bildirilen uyarı yazılarını, “uyarı cezası” olarak kabul ettiği kararları da bulunmaktadır. Zira davacıya bir ” yazı” ile ” uyarı” yapılmış ve bu yazının özlük dosyasına konulması ve hatta Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığına gönderilmesi yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla böyle bir ” yazı” nın disiplin cezası olan ” uyarı cezası” ndan ne mahiyet, ne de sonuçları itibariyle farklı bir hukuki yapıda olduğu söylenemez… Amir tarafından İç Hizmet Kanununun 24 ve Askeri Ceza Kanununun 119 ncu maddeleri kapsamında amirin astını sözlü ya da yazılı şekilde uyarması pek doğaldır. Ne var ki; böyle bir yetkinin kullanılması durumunda özlük dosyasına herhangi bir belge konulmadığı gibi Kuvvet Personel Başkanlığına da bir yazı yazılmamaktadır”  şeklindeki gerekçesiyle uyarı yazısını ceza olarak kabul etmiş ve savunma hakkı tanınmadığı için yok hükmünde sayılmasına karar vermiştir[780]. Esasen konu idarenin eleştiri ve uyarı işlemleri olduğunda, disiplin soruşturmasını gerektirecek seviyeye ulaşmayan ve kurum düzenini sağlayan idari tedbirler ile basit disiplin yaptırımına konu olan fiiller arasındaki sınırı kesin çizgilerle tayin ve tespite imkan bulunmadığını belirlemek gerekir[772].

  • Bütün bunların dışında en büyük tutkusu okumaktı ve onu günlük bir alışkanlık haline getirmişti.
  • Çeşitli unsurların tarihin şahitliğine dayanarak Anadolu’da hak iddia etmelerini önlemek için bu ülkede ilk devleti kuran Hititler’in Türk olduğu tezi kabul edilmişti.

[679]  İYUK’un yürütmenin durdurulması konusunu düzenleyen 27.maddesinin 4001 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki halinde yürütmenin durdurulmasına doksan gün içinde karar verilebileceği belirtilmiş iken, 4001 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile yürütmenin durdurulması kararının süreye bağlı olmadan verileceği ilkesi benimsenmiştir. Disiplin cezalarının verilmesinde, sebep unsuru disiplin suçu oluşturan eylemdir. Gerçekte disiplin suçu oluşturan eylemin hiç olmaması disiplin cezasının sebebini sakatlar. Bu şekildeki uyuşmazlıklar genelde disiplin cezası olmadığı halde, disiplin ceza kayıtlarında görünen cezalara ilişkbettilt. AYİM’nin geçmiş yıllarda zamanaşımı süresi geçirildikten sonra verilen disiplin cezalarının yok hükmünde sayılması gerektiği yönünde kararları bulunmakta ise de son zamanlarda bu içtihadından dönmüş, bu hukuka aykırılığı yokluk sebebi saymamıştır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının özlük dosya devamlı talimatı incelendiğinde “Beşinci Bölüm”ün adli işlemler grubu olarak ayrıldığı, disiplin cezalarına ait işlemlerin bu bölümde muhafaza edileceği görülmektedir. Resmi belge niteliğinde olan, savunma istem yazılarının ve savunmaların, sonuçta disiplin cezası verilmemiş olsa dahi davacının özlük dosyasında muhafaza edilmesinde mevzuata ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır[790]. AYİM idari yazılarının esastan incelemesinde disiplin amirlerine geniş takdir yetkisi tanımaktadır. 1602 Sayılı AYİM Kanununun 21/2 nci maddesindeki yargı yerlerinin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hüküm karşısında maddi vakanın incelenmesinin mümkün olmadığını belirtmekte aksini kanıtlayıcı belge bulunmadığı takdirde, idari işlemin hukukilik karinesinde yararlanması ilkesini de gözeterek maddi olayı doğru kabul etmektedir[785]. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “adil yargılama” başlıklı 6. Maddesinin 1.bendine göre, her şahıs gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar gerek cezai alanda kendisine yöneltilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına sahiptir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) “adil yargılama” başlıklı 6.

Maddedeki güvencelerden yararlanması gerektiğini kabul etmektedir. İlgili devlette uyuşmazlığa bakan mahkemenin niteliği veya yapısı önemli değildir. Önemli olan dava konusu hakkın ya da suçlamanın nitelik ve anlamıdır[582]. Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90. Maddesinde yapılan değişiklikten sonra dahi disiplin amirlerince idari kararla oda hapsi disiplin cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi gerekçesinde; Anayasa koyucunun, Anayasa’nın 38. Maddesinde yer alan düzenleme nedeniyle Anayasaya aykırılık bulunmadığını belirtmiştir.

Tarımsal üretimin devamı için elzem olan traktör, tarımsal alet ve makine gibi haczedilmiş olan malların derhal çiftçiye iadesini yapacağız. Tohum, gübre, tarım kimyasalları ve benzeri girdilerde en az %50 oranında indirime giderek, üretim için gerekli malzemelerin tedarik sorununu çözeceğiz. Elektrik ve mazotun çok pahalanması, sulama maliyetlerini aşırı arttırmıştır. Elektrik ve mazot kalemlerini vergiden muaf hale getireceğiz. Hayvancılığın ana girdisi olan yem tedariki ile ilgili destekleri önemli ölçüde artıracağız. Tarımsal üretim kotalarını kaldırarak Türkiye’nin tarımda kendine yeter hale gelmesini sağlayacağız. Yeniden Refah iktidarında, sporun tanıtımındaki hataları ve eksiklikleri gidereceğiz. Başta TRT olmak üzere, medya, basın ve yayın kuruluşları ile görüşmeler yaparak, bütün spor branşlarının eşit şekilde, eşit sürelerle televizyon, radyo ve basın kuruluşlarında tanıtımının ve eğitiminin yapılmasını sağlayacağız. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin kişisel gelişimlerinde terbiye ve ıslah edici özellikleri daha fazla olan ferdi sporların bu yayınlarla tanıtılmasını sağlayacağız. Zorlaştırılmış şartlarla kişilerin antrenör eğitimlerinin şartları ağırlaştırılmış, eğitim şartı adı altında eğitim hakkı kişilerin elinden alınmıştır. Uygulamada ülke sporuna yüksek seviyede katkı sunan antrenörlerimizi yeniden ülke sporuna kazandıracağız. Yeni şartlarla kolaylaştırılmış antrenör kursları, bütün spor federasyonlarına açtırılacak, antrenörlerin atamaları adalet ve liyakat esasına göre yapılacaktır.

1632 sayılı Kanun’un 47.maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[495]. Şikâyetler hemen incelenerek bir karar verilir (AsCK m.188/5). Şikâyetin “hemen” inceleneceği belirtilmişse de, üst disiplin amirinin ne kadar süre içinde inceleyeceğine yönelik bir süre sınırı öngörülmemiştir. Uzun süre inceleme yapılması şikâyet hakkının kullanılmasını etkisiz hale getirebilecektir. Maddesinde; “Şikâyetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikâyet edene ve lüzum görülürse şikâyet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Ancak bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez” şeklindeki düzenleme gereği Bir aylık inceleme süre sınırı olduğunu kabul etmek gerekir.

Maddesinde tanımlaması yapılan Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti oluşunun doğal ve zorunlu sonucu da budur…” denilmek suretiyle hukuk devletinin bir ilkesi olarak idarenin eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olması gerektiği belirtilmiştir. Maddesine göre, disiplin mahkemesi, biri başkan ikisi üye olmak üzere üç subaydan kurulur. Astsubay, erbaş ve erlerin yargılanmalarında, üyelerden biri astsubaylardan seçilir. Kanunda belirtilen usule göre yargılama yapıp karar verirler. Disiplin Mahkemeleri Anayasa Mahkemesi tarafından “mahkeme” kabul edilmektedir[659]. Disiplin mahkemelerinden verilen kararlara karşı üç günlük itiraz süresi vardır ve bu süre tefhim veya tebliğden itibaren başlar. Eğer son gün resmi tatile rastlarsa süre tatili takip eden ilk günün mesai saati sonunda biter. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı teşkilatında kurulan disiplin mahkemelerinin verdiği kararlara karşı itiraz yine aynı yer mahkemelerince fakat daha yüksek rütbedeki heyetçe incelenecektir. 211 sayılı İçHK’nun 43/I.maddesine göre, TSK mensuplarının siyasî mahiyette nutuk ve demeç vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır.